-
Çoğu insanın muzdarip olduğu bir konu var; FAZLALIK KİLOLAR!
Buna yönelik olarak da kişiler sürekli diyet uygulamaktadır. Diyet ile birlikte düşük kaloriler almaya başlayan kişiler; ZAYIFLAMADAN ÖNCEKİ HALLERİNE GÖRE KENDİLERİNİ DAHA AÇ HİSSETTİKLERİNİ VE ZİHİNLERİNİN YİYECEKLERLE DAHA FAZLA MEŞGUL OLDUĞUNU” söylemektedir.
Yöntemi ne olursa olsun zayıflama sürecine giren ve çıkan kişilerde biyolojik olarak değişiklikler oluşmaktadır.
Örneğin; AÇLIK HORMONU olarak tanımlanan Ghrelin hormonu seviyesi her klasik diyet sonrası ORTALAMA %20 ARTMAKTADIR! Yani diyetten çıkan bir kişinin daha çok acıkmasının açıklaması hormonlardadır. İŞTAHI BASTIRAN hormon olarak bilinen Peptid YY seviyesi diyet sonrası AŞIRI DÜŞMEKTEDİR.
Dünyanın en saygın tıbbi yayın organlarından “New England Journal of Medicine” dergisinde konu ile ilgili yayınlanan makalelerden birinin yazarı olan Proitto: “Vücudumuzda tekrar kilo almamız için mücadele eden ve direnç yaratan bir mekanizma mevcuttur” demektedir.
İşte yaptığımız bu kısa döngülü diyetler ve verdiğimiz kiloların geri alımına “YO-YO ETKİSİ” deniyor!
Su içsen yarıyor mu?
Evet yarar; çünkü vücutta olması gereken hormonal dengenin sağlanamaması, yetersiz ve dengesiz beslenme buna neden olmaktadır.
Bu bakımdan günlük yaşantınızda en temel sorun olan HAREKETSİZLİK ve BESLENME dengesini yerine getirebilirseniz kilo verme süreciniz daha sağlıklı ve kalıcı olacaktır.